Esselâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh,
Ey aziz kardeşlerim! Biliniz ki ilim sahibi olmak sadece kulağa öğreti dinlemek değildir; fiilimize, kalbimize nüfuz eden bir hâl ve ihsandır. Rabbi tarafından, hikmet perdesi aralanan kimse içindeki gafleti siler.
Bir gün derin düşüncelere dalan Ebu Hanife Hazretleri şöyle buyurur:
“Bir gün bir adam yanıma geldi; yüzü solgun, elinde de bir miktar kuru hurma. ‘Ya Ebu Hanife!’ dedi, ‘Ben malûm hastayım. Varlığım baki değil, nefesim sayılı. Bu hurmanın bile kıymetini bilemiyorum.’
Adam hurmayı yavaşça yemeye başladı. Her bir ısırışta gözleri doldu; ardından durdu ve dedi ki: ‘Ey imam! İşte şimdi lezzetini tattım. Duam odur ki Rabbim ölümü erteleyip, daha çok ibret tattırsın bana!’
İşte bu hâl; nefsin farkına varış, ölümü hatırlayış ve rabbine sığınıştır. İlim böyle bir uyanıştır; yeme düşünceyle değil, yedikten sonra kalbin uyanmasıyla kıymetlidir.
Aziz kardeşlerim, bugün elinize aldığınız bir lokmayı, bir nefesi… hepsi birer imtihan, birer imkândır. Teşekkürle, şükürle her andan manalar çıkarınız. İlim bu olmalı. Şu hurma dilimi gibi, kalbinizi şerheyle açan kısa ama çarpıcı parçalarla besleyiniz.”
© 2025 Hutbe.net | Manevi rehberliğiniz için güvenilir kaynak