Tüm İçerikler

Yeni Eklenen Hocalar

Mehmet Emin Yıldız

10 Mayıs 1975 , Cumartesi


Fatma Yılmaz

1 Mart 1990 , Perşembe


Mustafa Yıldız

5 Ekim 1983 , Çarşamba


Abdullah İ̇mamoğlu

1 Kasım 1970 , Pazar


Yeni Eklenen İçerikler


Hac’da Şeytan Neden Taşlanır?

10 Eylül 2025 , Çarşamba - 23:20:01


İ̇̇slam’da Akraba Evliliği Yasak Mı?

10 Eylül 2025 , Çarşamba - 23:18:03


Nazardan Korunma Duaları

10 Eylül 2025 , Çarşamba - 23:15:38


Namazdan Sonra Okunacak Dualar Ve Anlamı

10 Eylül 2025 , Çarşamba - 23:13:35


Ayetel Kürsi Okunuşu Ve Anlamı Videolu

17 Ağustos 2025 , Pazar - 13:17:11


Fatiha Suresi Okunuşu Ve Anlamı

17 Ağustos 2025 , Pazar - 13:14:34


Adım Adım Gusül Abdesti Nasıl Alınır? 2025

17 Ağustos 2025 , Pazar - 13:11:34



Cenabet (cünüp) Olarak Gezmek Günah Mıdır?

11 Ağustos 2025 , Pazartesi - 22:54:48


Cenaze Namazı Nasıl Kılınır, Nelere Dikkat Edilmeli?

11 Ağustos 2025 , Pazartesi - 22:53:10



Aile İ̇̇çi İ̇̇letişim Sorunlarının Artış Nedenleri

11 Ağustos 2025 , Pazartesi - 22:47:32


Hac Ziyareti Hakkında Bilinmesi Gereken Kurallar!

11 Ağustos 2025 , Pazartesi - 20:38:31



Rastgele İçerik

Üyelerimizden Gelenler

Tüm İçerikler


Aziz kardeşlerim, dünyanın dört bir yanından milyonlarca Müslüman’ın gönlünde özel bir yere sahip olan Kâbe-i Muazzama, Allah’ın evi olarak İslam’ın en kutsal mekânıdır. Şimdi siz de bulunduğunuz yerden, Mekke-i Mükerreme’deki bu mübarek mekânı canlı yayın aracılığıyla izleyebilir, maneviyatınızı tazeleyebilirsiniz.Kâbe’yi canlı izlemek, hac ve umre ibadetine gidemeyen müminler için büyük bir huzur vesilesidir. Burada yapılan dualar, kılınan namazlar ve edilen zikirler tüm ümmet için rahmet ve bereket kaynağıdır. Rabbimiz buyuruyor: “Şüphesiz ki, insanlar için kurulan ilk ev, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olan Mekke’deki Kâbe’dir.” (Âl-i İmrân, 96)  Kâbe’ye gönül verip seyreden müminin kalbi yumuşar, duası bereketlenir. Siz de buradan canlı olarak izlerken niyetinizi salih tutun, dualarınızı Allah’a arz edin.
Devamını Göster

Aziz kardeşlerim, hac ibadeti İslam’ın beş temel esasından biridir. Her yönüyle manevî derinlik taşıyan bu ibadetin en dikkat çeken bölümlerinden biri de **şeytan taşlama (remy-i cimâr)**dır. Peki, müminler neden taş atar, bu sembolik ibadetin hikmeti nedir?Şeytan Taşlamanın Tarihî ve Dînî DayanağıHac’da şeytan taşlama, Hz. İbrahim (a.s.)’ın kıssasına dayanır. Rivayete göre İbrahim (a.s.), oğlu İsmail’i Allah’ın emriyle kurban etmeye giderken şeytan üç ayrı yerde karşısına çıkmış ve onu bu itaatten vazgeçirmeye çalışmıştır. İbrahim (a.s.) ise şeytana taş atarak onu kovmuştur. Bu sebeple müminler de Mina’da şeytana taş atarak İbrahim (a.s.)’ın yolunu takip ederler.Kur’an ve Hadislerde DayanakKur’an-ı Kerim’de, şeytanın insanı saptırmaya çalıştığı birçok ayetle bildirilmiştir: “Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır.” (Bakara, 168)Hadis-i şeriflerde de hac ibadetinin bu sünnetine dikkat çekilmiştir. Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur: “Şeytan taşlamada attığınız her taşla, Allah sizin için bir günahınızı siler ve derecenizi yükseltir.” (Tirmizî, Hac, 66).Şeytan Taşlamanın HikmetiKardeşlerim, şeytan taşlama sadece taş atmak değildir. Bu ibadet, müminin hayatı boyunca günah, vesvese ve nefsin kötü arzularına karşı mücadelesini temsil eder. Her taş, “Rabbim! Ben şeytana uymayacağım, senin yolundayım.” demektir.Günümüze MesajıBugün bizler de hacda şeytana taş atarken aslında nefsimize, haramlara ve vesveselere karşı duruşumuzu ortaya koyarız. Bu ibadet bize şu mesajı verir: ➡ Günlük hayatımızda sabırla, imanla ve Allah’a bağlılıkla şeytanın oyunlarına karşı direnelim.Hac’da şeytan taşlama neyi ifade eder?Şeytan taşlama, müminin günah ve vesveselere karşı Allah’a bağlılığını ilan etmesidir.Şeytan taşlamanın kökeni nereye dayanır?Hz. İbrahim (a.s.)’ın, Allah’ın emrine karşı onu engellemeye çalışan şeytana taş atmasına dayanır.Şeytan taşlama Kur’an’da geçiyor mu?Kur’an’da doğrudan geçmez, fakat şeytanın düşmanlığı (Bakara, 168) ve ona uymamamız gerektiği vurgulanır.Kaç gün taş atılır?Hac’da Mina’da üç veya dört gün boyunca belirli sayıda taş atılır.Şeytan taşlamanın hikmeti nedir? Müminin, nefsini ve şeytanın vesvesesini reddetmesi ve Allah’a bağlılığını pekiştirmesidir.Sonuç Sonuç olarak, hacda şeytan taşlamak, Hz. İbrahim (a.s.)’ın sünneti, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in uygulaması ve bizim için derin mânâlar taşıyan sembolik bir ibadettir. Rabbim cümlemizi şeytanın tuzaklarından korusun. Âmin.
Devamını Göster

Aziz kardeşlerim, evlilik hem dünya huzurumuz hem de ahiret saadetimiz için İslam’ın önemle üzerinde durduğu bir müessesedir. Dinimiz, kiminle evlenileceğini ve kiminle evlenilmeyeceğini açıkça bildirmiştir. Bu noktada sıkça sorulan sorulardan biri de şudur: “İslam’da akraba evliliği yasak mı?” Gelin, bu meseleyi Kur’an ve sünnet ışığında birlikte değerlendirelim.Kur’an’da Evlilikte Yasaklanan Yakın AkrabalarCenâb-ı Hak, Nisa Suresi’nde evlenilmesi haram olan akrabaları açıkça bildirmiştir: “Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşinizin kızları, kız kardeşinizin kızları…” (Nisa, 23).Bu ayetten anlaşılıyor ki, anne, baba, kardeş, hala, teyze, yeğen gibi mahrem derecesinde olan yakın akrabalarla evlilik kesinlikle haramdır.İslam’da Akraba Evliliği Caiz mi?Kardeşlerim, birinci dereceden mahrem akrabalar haram kılınmıştır. Ancak kuzen (amca, hala, teyze, dayı çocukları) evliliği İslam’da caizdir, yani dinen yasak değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in de akraba evliliği yaptığı rivayetler vardır. Bu sebeple, dinî açıdan akraba evliliği yasak değildir.Akraba Evliliğinin Tıbbî YönüHer ne kadar dinen caiz olsa da, tıbbî açıdan bazı sakıncalar doğurabileceği bilinmektedir. Genetik hastalıkların artma ihtimali, çocuklarda sağlık sorunları oluşma riski vardır. Bu yüzden âlimler, tıbbî riskler dikkate alınarak evlilik kararının verilmesini tavsiye etmişlerdir.Sonuç Özetle kardeşlerim, İslam’da akraba evliliği haram değildir, sadece Kur’an’da açıkça yasaklanan birinci dereceden yakınlarla evlilik yasaktır. Kuzen evliliği dinen caizdir; fakat sağlık açısından riskler göz önünde bulundurulmalı, istişare ve tedbirle hareket edilmelidir. Rabbim tüm gençlerimize hayırlı yuvalar kurmayı nasip etsin. Âmin.
Devamını Göster

Aziz kardeşlerim, halk arasında “göz değmesi” diye bilinen nazar, dinimizde de varlığı kabul edilen bir gerçektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ümmetini, kötü niyetli bakışların zararından Allah’a sığınmaya yönlendirmiştir. Bu sebeple nazardan korunmak için okunacak dualar mü’minlerin sığınağı olmuş, gönüllere huzur vermiştir.Nazarın Etkisi ve Resûlullah’ın ÖğüdüSevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Nazar gerçektir.” (Müslim, Selâm, 42). Yani göz değmesi insan üzerinde bazı olumsuz tesirler bırakabilir. Bu yüzden nazara karşı Rabbimize yönelmek, dua ve zikirle korunmak, hem dünya hem de ahiret açısından önem taşır.Okunması Tavsiye Edilen Dualar1. Peygamberimizin Torunlarına Yaptığı DuaEfendimiz (s.a.v.), Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e nazar değmemesi için şu duayı okurdu: “Eûzü bi-kelimâtillâhi’t-tâmmeti min kulli şeytânin ve hâmmetin ve min kulli aynin lâmmeh.” (“Her türlü şeytanın, zararlı mahlûkun ve değen gözün şerrinden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.”)2. Felâk ve Nâs Sureleri“Muavvizeteyn” olarak bilinen Felâk ve Nâs sureleri, nazardan, büyüden ve her türlü kötülükten korunmak için Resûlullah’ın bizlere tavsiye ettiği en etkili siperlerdir.3. Nazar Ayeti – Kalem Suresi 51-52Kur’an-ı Kerim’de nazara işaret eden ayet de vardır: "İnkâr edenler, zikri (Kur’an’ı) işittikleri vakit, seni gözleriyle devirecekmiş gibi bakarlar. Oysa bu sadece bütün âlemler için bir öğüttür." (Kalem, 51-52).4. Ayetel Kürsî, Fâtiha ve İhlâs SureleriNazardan korunmak için Ayetel Kürsî, Fâtiha, İhlâs, Felâk ve Nâs surelerini okumak sünnettir. Bunları düzenli şekilde okumak, kişinin hem ruhen hem bedenen muhafaza altında olmasına vesile olur.5. Sabah ve Akşam Okunacak Dua Sabah ve akşam üç defa şu dua okunursa, Allah’ın izniyle nazar ve musibetlerden korunulur: “Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey’ün fil-ardi velâ fissemâi ve hüves-semî’ul-alîm.” (“Yerde ve gökte hiçbir şey, Allah’ın adı anıldığında zarar veremez. O, hakkıyla işiten ve bilendir.”)
Devamını Göster

Kıymetli kardeşlerim, Yüce Rabbimiz bizleri namaz gibi büyük bir nimete kavuşturdu. Namaz, kulun Rabbi ile buluştuğu, günahlarının affına vesile olan en önemli ibadettir. Namazın ardından ise dilimizi zikirle, gönlümüzü dua ile süslemek, ibadetimizi tamamlayan en güzel amellerdendir. Bugün sizlerle namazdan sonra okunacak dualar ve bu duaların faziletleri üzerine konuşacağız.Namazdan Sonra Dua Etmenin ÖnemiResûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Namazdan sonra yapılan dua, kabul edilmeye en yakın duadır.” (Tirmizî, Deavât, 129)Kardeşlerim, bu hadis bize gösteriyor ki, namazdan sonra yapılan dualar, Allah katında makbule şayan dualardır. Çünkü kul, namazıyla Rabbi’ne yönelmiş, günahlarından arınmış ve kalbi temizlenmiş bir halde dua etmektedir.Namazdan Sonra Okunacak ZikirlerNamaz bitince hemen kalkıp günlük işlerimize koşmak yerine, birkaç dakikamızı zikre ayırmak bizler için büyük kazançtır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in tavsiye ettiği bazı zikirler şunlardır: 33 defa “Sübhanallah”, 33 defa “Elhamdülillah”, 34 defa “Allahu Ekber”. Bu zikirleri yaptıktan sonra “Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdu ve hüve alâ kulli şey’in kadîr” demek, kişinin günahlarının affına vesile olur.Namazdan Sonra Okunacak DualarNamazdan sonra okunacak dualar, hem dünyamıza hem de ahiretimize ışık tutar. İşte en çok bilinen dualardan bazıları:1. Âyetü’l-KürsîResûlullah (s.a.v.) buyurmuştur: “Her kim farz namazların ardından Âyetü’l-Kürsî okursa, cennete girmesine sadece ölüm engel olur.” (Nesâî, Amelu’l-Yevm, 100)Bu büyük müjde, namazdan sonra okunacak dualar arasında Âyetü’l-Kürsî’nin önemini açıkça ortaya koymaktadır.2. İhlâs, Felâk ve Nâs SureleriPeygamber Efendimiz (s.a.v.), sabah ve akşam bu sureleri okurdu. Namazdan sonra okumak da mü’min için büyük bir koruma vesilesidir.3. Rabbena Duaları“Rabbena âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve kinâ azâben-nâr.” (Bakara, 201) Bu dua, hem dünya hem ahiret saadetini istemeyi bize öğretmektedir.Duaların Hayata YansımasıDeğerli kardeşlerim, namazdan sonra yapılan dualar, sadece dil ile değil, kalpten samimiyetle edilmelidir. Dua, bir mü’minin Allah’a açılan kapısıdır. Bir baba evladına nasıl gönülden seslenirse, kul da Rabbine öyle yalvarmalıdır. Hz. Yunus’un (a.s.) balığın karnında ettiği dua gibi: “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî kuntu mine’z-zâlimîn.” (Enbiyâ, 87)Bu dua, zor zamanlarımızda kurtuluş vesilesi olur.SonuçAziz mü’minler, namazdan sonra okunacak dualar bizlere hem huzur hem de manevi güç kazandırır. Namazlarımızı dua ile taçlandıralım, her fırsatta Rabbimize yönelip O’ndan af, rahmet ve mağfiret dileyelim. Allah Teâlâ hepimizi namazlarını huşû içinde kılan, duaları kabul edilen kullarından eylesin. Âmin.
Devamını Göster

Ayetel Kürsi’nin ÖnemiAyetel Kürsi, Kur’an-ı Kerim’in en faziletli ayetlerinden biridir. Bakara Suresi’nin 255. ayeti olan bu ilahi kelam, Allah’ın kudretini, ilmini ve hâkimiyetini en güzel şekilde anlatmaktadır. Resûlullah (s.a.v.) bir hadisinde, “Kur’an’da en büyük ayet Ayetel Kürsi’dir.” buyurarak bu ayetin büyüklüğüne dikkat çekmiştir.Ayetel Kürsi Arapça Metniاللّٰهُ لَاۤ اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُۜ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُ اِلَّا بِاِذْنِهٖۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهٖ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۖ وَلَا يَـُٔودُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُAyetel Kürsi Türkçe OkunuşuAllâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm. Lâ te’huzuhû sinetun velâ nevm. Lehû mâ fis semâvâti ve mâ fil ard. Men zellezî yeşfeu indehû illâ bi-iznih. Ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum. Velâ yuhîtûne bişey’im min ilmihî illâ bimâ şâe. Vesi’a kursiyyuhus semâvâti vel-ard. Velâ yeûduhû hıfzuhumâ. Ve huvel aliyyul azîm.Ayetel Kürsi Anlamı (Meali)Allah, O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Hayy (diri) ve Kayyum (kâinatı ayakta tutan) O’dur. O’nu ne uyuklama tutar ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat edecek kimdir? O, kulların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Onları koruyup gözetmek kendisine güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.Ayetel Kürsi’nin Faziletleri Ayetel Kürsi, her türlü kötülükten korunmak için en etkili dualardan biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim her namazın ardından Ayetel Kürsi’yi okursa, cennete girmesine sadece ölüm engel olur.” buyurarak bu ayetin faziletine işaret etmiştir. Evde, yolculukta, yatarken ya da herhangi bir sıkıntı anında okunması tavsiye edilmiştir.
Devamını Göster

Fatiha Suresi’nin ÖnemiFatiha Suresi, Kur’an-ı Kerim’in ilk suresidir ve “Ümmü’l-Kitap” yani kitabın özü olarak bilinir. Namazların her rekâtında okunması farz olan bu sure, Müslümanların hayatında özel bir yere sahiptir.Fatiha Suresi Okunuşu (Arapça)بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعٰلَمِينَ اَلرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَFatiha Suresi Türkçe OkunuşuBismillahirrahmânirrahîm. Elhamdu lillâhi rabbil âlemîn. Errahmânirrahîm. Mâliki yevmiddîn. İyyâke na’budu ve iyyâke nesteîn. İhdinâs sırâtal mustakîm. Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayril mağdûbi aleyhim ve leddâllîn. Âmîn.Fatiha Suresi Anlamı (Meali)Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O Rahmân ve Rahîm’dir. Din gününün sahibidir. (Yalnızca) Sana ibadet eder ve yalnızca Senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapkınların yoluna değil.Fatiha Suresinin Fazileti Fatiha Suresi, kulun Allah’a olan bağlılığını ve yalnızca O’ndan yardım dilemesini ifade eder. Namazın ayrılmaz bir parçası olan bu sure, dua ve yakarışın en özlü hali kabul edilmektedir.
Devamını Göster

Adım Adım Gusül Abdesti Nasıl Alınır?Gusül Abdestinin Önemiİslam’da temizlik, hem ibadetlerin geçerli olması hem de manevi huzur için büyük bir yer tutar. Bu sebeple gusül abdesti, müminin hem bedenini hem de ruhunu arındıran bir ibadet olarak görülür. “Adım adım gusül abdesti nasıl alınır?” sorusunun cevabı, farz ve sünnetlere uygun şekilde aşağıda açıklanmıştır.1. Niyet ve BaşlangıçGusüle başlamadan önce kalben Allah rızası için niyet edilir. Ardından besmele çekmek sünnettir. Bu aşama, ibadetin bilinçli bir şekilde yapılmasını sağlar.2. İlk TemizlikÖncelikle eller yıkanır ve bedenin üzerindeki pislikler temizlenir. Avret mahallinin yıkanması bu safhada gerçekleştirilir. Böylece gusül için gerekli hazırlık tamamlanmış olur.3. Ağız ve Burun TemizliğiAğıza üç kez su alınarak çalkalanır, ardından buruna üç kez su çekilip genize kadar ulaştırılır. Bu işlem, gusülün farzlarından biridir ve ihmal edilmemelidir.4. Abdest AlmakGuslün sünnetlerinden biri de, namaz için alınan abdest gibi abdest almaktır. Böylece gusül, hem farz hem de sünnet yönleriyle tamamlanmış olur.5. Vücudun Tamamen YıkanmasıBaşın üzerine üç kez su dökülür, ardından sağ ve sol omuzlara su verilerek tüm beden yıkanır. Hiçbir kuru yer kalmaması için saç dipleri ve zor ulaşılan bölgeler de iyice temizlenmelidir.Gusül Abdestinden Çıkarılacak Ders Gusül abdesti, Müslüman için yalnızca bir temizlik değil; aynı zamanda ibadet bilinciyle yapılan manevi bir yenilenmedir. Bu sebeple her adımı dikkatle yerine getirilmelidir.
Devamını Göster

Allah Teâlâ, kullarını doğru yola iletmek için tarihin farklı dönemlerinde birçok peygamber göndermiştir. Kur’an-ı Kerîm’de isimleri zikredilen peygamberlerin sayısı yirmi beştir. Hz. Âdem (a.s.)’dan başlayan bu kutlu zincir, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile tamamlanmıştır. Ancak hadislerde, gönderilen peygamberlerin sayısının yüzlerce, hatta binleri bulduğu bildirilmiştir. Nitekim bir rivayette 124.000 peygamberin gönderildiği nakledilmektedir.Peygamberlerin her biri, kendi kavmine Allah’ın birliğini, adaletini ve ahiret gerçeğini tebliğ etmiştir. Kimine suhuflar, kimine kitaplar verilmiş, kimileri de sadece sözlü tebliğ ile görevini ifa etmiştir. En çok bilinen peygamberler arasında Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (aleyhimüsselâm) zikredilir.Biz Müslümanlara düşen, Kur’an’da adı geçen bütün peygamberlere iman etmek ve onları hürmetle anmaktır. Zira Allah Teâlâ, “Hiçbir peygamber arasında ayrım yapmayız.” (Bakara, 285) buyurmuştur. Peygamberlerin sayısını kesin olarak bilmek bizim için zaruri değildir; önemli olan, onların yolunu takip etmek, tebliğ ettikleri hakikatlere kulak vermektir. Allah bizleri peygamberlerin izinden giden, onların öğütlerini hayatına tatbik eden kullarından eylesin.
Devamını Göster

Cenabet (Cünüp) Gezmenin Günahı Var mıdır? Soru: Cenabet gezen bir kimse günaha girer mi? Dinen bu durumun hükmü nedir? Cevap: Cenabetlik, cinsel ilişki sonrası veya rüyada ihtilam olma gibi durumlarda meydana gelen, gusül abdesti alınması gereken bir hâlidir. İslam’da gusül abdesti, kişinin hem ibadetlerini yerine getirebilmesi hem de manevi temizliğini sağlayabilmesi için önemlidir. Cenabet bir kimsenin namaz kılması, Kur’an’a dokunması, Kâbe’yi tavaf etmesi gibi bazı ibadetleri yapması caiz değildir. Ancak, gusül almadan günlük yaşamında dolaşmak, çalışmak, alışveriş yapmak tek başına haram değildir, fakat bu hâli uzatmak mekruhtur ve manevi açıdan hoş karşılanmaz. Cenabet Gezmeyle İlgili Hadis ve Ulemâ Görüşleri Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gusül abdesti konusunda ümmetini titizlikle uyarmış, temizliğin imanın yarısı olduğunu beyan etmiştir. Büyük İslam âlimleri, cenabet hâlinde gereksiz yere beklemenin, kişinin maneviyatına zarar verdiğini, ibadetlerini geciktirdiğini ve kalp huzurunu azalttığını ifade etmişlerdir. Cenabet Hâlinde Yapılması Yasak Olanlar Namaz kılmak Kur’an-ı Kerim’e dokunmak Kur’an’dan ezberden olmayan ayetleri okumak Kâbe’yi tavaf etmek Cenabet Gezmeyi Önlemek İçin Öneriler Mümkünse hemen gusül abdesti alın Gusül imkânı yoksa en kısa sürede alınmak üzere niyet edin Zorunlu durumlarda su bulunmazsa teyemmüm edin Temizlik malzemelerini kolay ulaşabileceğiniz bir yerde bulundurun Sonuç olarak: Cenabet gezmek doğrudan haram değildir, ancak gusül abdesti almadan uzun süre beklemek dinen hoş görülmeyen bir durumdur. Müslüman, hem bedenen hem de ruhen temiz olmaya gayret etmelidir.
Devamını Göster

Değerli kardeşlerim, bu fani dünyada hepimizin varacağı gerçeklerden biri de ecelin gelmesidir. İslâm, ölümü hayatın bir gerçeği olarak kabul eder ve bu acılı süreçte cenaze namazı gibi önemli ibadetlerle hem vefat eden kardeşimize hem de geride kalanlara teselli sunar. Cenaze namazı, Müslümanlar için hem bir farz-ı kifaye hem de Allah katında büyük sevap vesilesidir. Peki, cenaze namazı nasıl kılınır? Nelere dikkat etmelidir? Haydi, sünnete uygun ve güzel bir şekilde bu mühim ibadeti ifa etmeyi öğrenelim.1. Cenaze Namazının Önemi ve Farz-ı Kifaye OlmasıCenaze namazı, vefat eden Müslüman için yapılan toplu bir dualı namazdır. Eğer cemaatten biri bu namazı kılmazsa, diğerleri sorumludur. Bu ibadet, sevap kazanmak ve vefat edene Allah’tan rahmet dilemek için yapılır. Peygamber Efendimiz (sav) “Müslümanın üzerine farz olan dört şey vardır; cenaze namazına katılmak da onlardan biridir” buyurmuştur.2. Namaza Hazırlık ve Cenazenin YerleştirilmesiNamaz kılınacak alan genellikle cami avlusu veya cenazenin bulunduğu yerdir. Cenaze tabutu ya da kefeni örtülü ceset, imamın önünde ve cemaatin karşısında yerleştirilir. Cenaze, yüzü kıbleye dönük, sağ tarafı cemaatin sol tarafında olacak şekilde konur. Kadın cenazeleri genellikle cemaatin arkasında veya ayrı bir bölümde namaz kılınır.3. Namazın Kılınışına BaşlamaCenaze namazı, diğer namazlardan farklı olarak rükû ve secde yapılmaz. Dört tekbir ile kılınır: Birinci Tekbir: Eller kaldırılır, tekbir getirilir ve Fatiha Suresi okunur. İkinci Tekbir: Eller kaldırılır, tekbir getirilir ve Salavat-ı Şerife (Allahümme Salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed) okunur. Üçüncü Tekbir: Eller kaldırılır, tekbir getirilir ve vefat eden için dua edilir. En çok okunan dua “Allahümme ğfir lehü ve erhamhü ve afihi ve’fünnühu” gibi dualardır. Dördüncü Tekbir: Eller kaldırılır, tekbir getirilir ve son olarak dua edilip selam verilerek namaz tamamlanır. 4. Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Namazda sessizlik ve huşu içinde olmak gerekir. Eller her tekbirde kaldırılır ve her tekbirden sonra eller bağlanır. Cenaze namazı sünnetlere uygun olarak cemaatle kılınmalıdır. Kadın ve çocukların katılımı teşvik edilir, ancak kadınlar ayrı yerde kılabilir. Namazda gereksiz hareketlerden kaçınılmalıdır. Cenaze namazı kılınırken konuşmak, gülmek veya dikkati dağıtacak davranışlar yapılmamalıdır. 5. Cenaze Namazı Sonrası Yapılması GerekenlerNamazdan sonra mezarlık ziyaret edilir, dualar okunur ve vefat eden için bağış yapılabilir. Aileye sabır ve destek verilmesi, İslam’ın merhamet ve kardeşlik esaslarına uygundur.Sonuç Cenaze namazı, hem vefat eden kardeşimize son bir duadır hem de bizlere dünya hayatının faniliğini hatırlatan önemli bir ibadettir. Efendimiz (sav) “Kim bir cenaze namazına katılırsa, o kimse için bin melek dua eder” buyurmuştur. Bu yüzden cenaze namazını bilerek, huşu ile ve sünnete uygun kılmak önemlidir.
Devamını Göster

Değerli kardeşlerim, teknoloji hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuş, pek çok kolaylıklar ve imkânlar sunmuştur. Fakat, özellikle çocuklarımızın teknolojiyle olan münasebeti bazen istenmeyen neticeler doğurabilmektedir. Bugün, çocuklarımız arasında yaygınlaşan teknoloji bağımlılığı meselesine ve bu durumun önüne nasıl geçilebileceğine dair önemli hususları birlikte değerlendireceğiz.Teknoloji Bağımlılığı Nedir?Öncelikle, teknoloji bağımlılığı, çocukların gereğinden fazla süreyi bilgisayar, telefon, tablet ya da televizyon başında geçirmesi, sosyal ilişkilerden kopması ve günlük sorumluluklarını ihmal etmesi demektir. Bu durum, hem fizikî hem de manevî gelişimlerine zarar verir. Rabbimiz bizlere bedenimizi ve ruhumuzu korumamız gerektiğini öğütlerken, çocuklarımızın da sağlıklı bir hayat sürmeleri için rehberlik etmemiz gerekir.1. Aile İçi İletişimi GüçlendirmekHer şeyden evvel, çocuklarımızla güçlü ve sağlıklı bir iletişim kurmak elzemdir. Onları dinlemek, duygularını anlamak, beraber vakit geçirmek teknoloji bağımlılığını önlemenin en temel yoludur. Peygamber Efendimiz (sav) “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız” buyurarak aile içinde sevgi ve şefkatin önemine işaret etmiştir. Aile bireylerinin birbirine ayırdığı zaman, çocukların teknolojiden uzaklaşıp gerçek hayata bağlanmasına vesile olur.2. Teknoloji Kullanımına Sınır KoymakÇocukların teknolojiye ayırdığı zamanı sınırlandırmak gerekir. Aile olarak, günlük ve haftalık ekran süresi belirlemek, bu kurala birlikte uymak çocuklarda disiplin bilinci oluşturur. Kur’an’da “Yaradan Rabbinin adını an” (Alak, 96:1) buyurularak her türlü zamanın hayırlı işlerle değerlendirilmesi teşvik edilir. Teknolojiye ayrılan vakit dengede tutulmalıdır; böylece çocuklar sosyal hayat, eğitim ve manevi gelişim alanlarında dengeli büyürler.3. Alternatif ve Sağlıklı Aktiviteler Teşvik EtmekTeknoloji dışındaki faaliyetlere yönlendirmek çocukların enerjisini ve ilgisini olumlu şekilde kanalize eder. Spor, kitap okumak, hobi edinmek, ailece yapılan etkinlikler teknoloji bağımlılığının önünü keser. Efendimiz (sav) “İlim talep etmek her Müslüman erkek ve kadın üzerine farzdır” buyurmuştur. Bu ilim talebi sadece okulla sınırlı kalmamalı; çocuklarımızın kültürel ve sosyal gelişimine de yansıtılmalıdır.4. Manevi Eğitim ve Değerlerin AşılanmasıAilede dini ve manevi eğitimin önemi büyüktür. Çocuklara Kur’an ahlakı, peygamberimizin güzel örnekliği öğretilmeli, teknolojinin yaratıcı tarafından verilen nimetlerden biri olduğu anlatılmalıdır. Böylece çocuklar teknolojiyi doğru kullanmanın önemini kavrar. Hz. Ali (ra) “Çocuklarınızı güzel terbiye edin, onlardan hayır umun” diyerek ebeveynlere bu kutsal vazifeyi hatırlatmıştır.İlginizi çekebilir; İpucu Merkezi5. Ebeveynlerin Rol Model OlmasıUnutmamalıyız ki, çocuklar en çok ebeveynlerini örnek alır. Ebeveynlerin de teknoloji kullanımını ölçülü yapması, ekran başında geçirilen zamanı azaltması çok mühimdir. Ailede olumlu model görmek, çocukların sağlıklı alışkanlıklar geliştirmesine yardımcı olur. Bu konuda Peygamberimiz (sav) “Sizden biri, kendisi için sevdiğini kardeşi için de sevsin” buyurarak örnek olmanın önemini vurgulamıştır.Sonuç Sevgili kardeşlerim, çocuklarımızı teknoloji bağımlılığından korumak, ailede sevgi, saygı, sabır ve disiplinle mümkündür. Teknolojiyi hayatımızda dengeleyerek, onları doğru yönlendirmeli, manevi ve ahlaki değerlerle donatmalıyız. Unutmayalım ki, sağlam nesiller yetiştirmek ancak sağlıklı iletişim ve doğru rehberlikle mümkündür. Rabbim hepimize hayırlı evlatlar, hayırlı aileler nasip eylesin.
Devamını Göster
(self.SWG_BASIC = self.SWG_BASIC || []).push( basicSubscriptions => { basicSubscriptions.init({ type: "NewsArticle", isPartOfType: ["Product"], isPartOfProductId: "CAowmuDADA:openaccess", clientOptions: { theme: "light", lang: "tr" }, }); });